3 Ekim 2006 Türkiye Futbolu’nda önemli bir gündü. TFF ARPEG Genel Koordinatörü Gündüz Tekin Onay liderliğinde yapılan toplantıda FIFA Yetkilisi Petr Fousek ve UEFA Yetkilisi Laurent Marel, futbol kulüplerimize Futsal(salon futbolu) hakkında bir oryantasyon yaptı. Toplantının bir diğer yönü, tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası’na hazırlanmakta olan Türkiye Futsal Milli Takımı’nı da basına duyurmaktı.

Futsal Milli Takımı’nı oluşturacak ve çalıştıracak isimse bir dönem Polonya’nın Pogon takımını da çalıştırmış olan deneyimli teknik adam Ömer Kaner. Oyuncuların, geçen yıl üniversitelerarası salon futbol müsabakalarında oynamış ve futbolu bırakmış oyuncular (Ümit Davala, Hami Mandıralı, Metin Tekin gibi isimler şimdiden hevesli olduklarını belirtmişler) arasından seçileceği de aynı toplantıda açıklandı.

Ülkemiz futbolunun, Futsal’a birçok anlamda daha ihtiyacı var. Bu nedenle futsalın özelliklerinden biraz söz etmek gerekiyor. Futsal sahasının ortalama ölçüleri 40mX20m şeklinde oluyor. Yani bir hentbol sahası rahatlıkla futsal sahası olarak kullanılabiliyor. UEFA oyuncu sayısını 4+1=5 olarak belirlemiş durumda. Ancak önceki yıllarda 5+1, 6+1 oynanan turnuvalar da oldu.

Futsal’ı çekici yapan birkaç istatistiği de belirtmeden geçmeyelim. Örneğin; bir maçta atılan ortalama gol sayısı 8, şut sayısı ise 50. Salon futbolunda tüm oyuncular oyunun içinde daha aktif. Sahadaki bir oyuncunun oyuna katkısı %20 oranında gerçekleşiyor. Bunun yanında oyun çok fazla durmadığı, kayma hareketinin daha az olması nedeniyle hakemle tartışan futbolcu görmek de zor. Bu bilgiler ışığında düşünüldüğünde genç yıldızların yetişmesi için de bulunmaz bir fırsat yaratıyor salon futbolu. Nedeni; oyuncuların topla buluşma ve oynama süresi bildiğimiz futbola göre çok fazla. Topla dar alanda daha fazla buluşan oyuncuların da daha hızlı düşünüp, daha hızlı karar vermesi gerekiyor. Yani oyuncuların hem oyun zekası gelişiyor hem de oyun zekaları gelişiyor.

Ancak Futsal’ın gelişmesi için gereken temel birkaç nokta var:
1. Organizasyon kalitesi
2. Sahaların uygunluğu
3. Sağlık ve güvenlik
4. Tutundurma ve tanıtım faaliyetleri

Organizasyon kalitesi, kulüplerin ve oyuncuların konuyu ciddiye almasını sağlayacak olan unsur. Bunun için de ileride kurulacak lig modelinin kendine kaynak yaratmaya uygun şekilde tasarlanmış olması gerekiyor. Sahaların uygunluğu ise; hem yukarıda vermiş olduğum oyun standartlarını tutturmak hem de sakatlıkların önüne geçebilmek için önemli. Sağlık ve güvenlik ise sporun her dalında olduğu gibi Futsal’ın da olmazsa olmazı. En önemlisi bence 4. madde. Nitekim herhangi bir spor organizasyonunun değer kazanması, kitleselleşmesinden geçiyor. Bu nedenle de hem rol model diye tanımlayabileceğimiz futbol yıldızlarının hem de sponsorların sunacağı yaratıcı çözümlerin devreye girmesi gerekiyor.

UEFA’nın futbolseverleri Futsal’a yönlendirmek adına önemli nedenleri var. Daha önce de belirtmiş olduğum gibi, futbolcu eğitimine önemli katkı yapacak bir futbol modelinden söz ediyorum. Bunun yanı sıra kapalı alanda oynanması sebebiyle, organize edilmesi çok daha kolay bir alan. Bir diğer kolaylık ise; medyanın ve seyircilerin de ilgisini toplamak açısından uygun bir zemine sahip olması. Hem seyir zevki var hem de Türkiye gibi kış koşullarının ağır olabildiği bir ülkede kapalı alanın tercih edilir olması gibi avantajları var.

Avrupa’da hızla yayılmaya başlayan Futsal için şu anda kulüpler yaklaşık 4.000.000 € civarında bir para harcıyor. Bir Futsal oyuncusu ise ayda ortalama 15.000€ kazanıyor. Önemli maçlar ise 1.000.000 üzerinde insan tarafından izleniyor.

Türkiye gibi Futsal’a yeni niyet eden ülkelerin sıklıkla üzerinde durduğu iki strateji var. Birincisi yaygınlaştırma, ikincisi ise ulusal takım oluşturup dikkatleri bu alana çekme şeklinde özetlenebilir. Göründüğü kadarıyla Türkiye öncelikle ikinci yolu seçmiş durumda. Ancak bir şekilde sürekliliğin sağlanabilmesi için kulüp takımlarının da konuya ilgi göstermesi gerekiyor.

Futsal’ın sağlıklı bir şekilde yaygınlaşabilmesi için önemli bir altyapının kurulmasına gereksinim var. Aşağıdaki unsurlar Futsal’ın kurumsallaşmasını sağlayacak olan temel noktalar olacaktır:

- Futbol adına önemli isimlerin Futsal’a destek vermesi.
- Devlet desteği.
- Çeşitli çevrelerden gelecek olan baskıya karşı dirençli bir şekilde işin arkasında durabilecek yönetici kadro.
- Konuya özel bir eğitim sisteminin geliştirilmesi.
- Uygun eğitim araçlarının ilgili çevrelerce temin edilip, geliştirilmesi.
- Futsal’ın kamuoyuna doğru sunumunun yapılması ve buna uygun gelişim planlarının oluşturulması.
- Kulüp ve kurumların doğru bütçelemeyi yapabilmesi.
- Araştırma kurumlarının projelerin içine yerleştirilip, kamuoyu algısı, yaygınlaşma konusundaki engellerin tespitinin yapılması.
- Tüm bu mekanizmaların kontrol ve denetiminin yapılması.

Dünyada yaklaşık 4.000.000 civarında lisanslı Futsal oyuncusu bulunuyor. Bu gerçekten önemli bir rakam çünkü artık bu alan da kendi endüstrisini oluşturabilecek bir taban böylelikle oluşmuş durumda.

Futbol alanında ülkemizde birçok çarpık, eksik ve bir türlü beğenemediğimiz olay yaşanırken, Futsal sıfırdan yapılandırılıyor. Biz futbolseverlerin üzerine düşen görevse; bu alanı, futboldan almış olmamız gereken birçok dersi referans göstererek bu alanın sağlıklı gelişmesini sağlamak olacaktır.

Onur Yazıcıoğlu

  verkac.org

--------------------------------------------------------------

Erol Bulut Futsal milli takımında